Yürümek başlı başına meditasyondur bence. İnsan kendi ile baş başa kalır. İçinde çözülmemiş, kilitlenmiş her ne varsa yavaş yavaş açılır. Düşünceler yerli yerine oturur. Uzun yürüyüşlerden aldığım tadı ise hiçbir şeye değişmem. Nepal’de trakking rotalarında gün boyunca muazzam ormanların içinden geçerdim. Günün sonunda ise o tatlı yorgunlukla kahvemi yudumlamak belki de yaşanabilecek en güzel anlardan.

Yürümek yazarlığın değişmez refakatçilerinden diyor Frederic Gros. Çok sevdiğim Nietzsche, kitaplarının çoğunu yürüyüşleri esnasında yazarmış. Doğaya sık çıkanlar ve ormanda uzun yürüyüşler yapanlar bilirler bu mucizeyi.

“Bu uzun mu uzun yürüyüşlerde bir yamaç açıldığında yeni bir manzara belirir bir anda. Harcanan gücün, uzun tırmanışın ardından beden etrafına şöyle bir döner ve ayaklarının altında serili sonsuzluğu görür veya yolun kıvrılmasıyla birlikte bir dönüşüme şahit olur. Bir dağ dizisi, bir görkem vardır uzanmış bekleyen“

Ubud’da yerleştiğimde ise bu güzelim parkurların köy merkezine bu kadar yakın olabileceğini aklımın ucundan geçirmemiştim. Minik bir kafenin yanındaki çok küçük bir ara sokağa dalıyorsunuz birkaç dakika yürüdüğünüzde sanki kendinizi başka bir dünyada buluyorsunuz. Bu insana öyle çok mutluluk veriyor ki sanki Amerikayı yeniden keşfetmişsiniz gibi seviniyorsunuz. Şimdi size bu trekking rotalarına nasıl ulaşacağınızı anlatacağım.

Jalan Raya Ubud caddesi Ubud Köyünde bulunan ana caddedir. Bu caddenin sonunda Cambuhan Ride Walk Rotası var. En bilindik rotalardan biri burası ve genellikle kalabalık oluyor. Ben diğer iki rotayı keşfetmeden önce birkaç gün yürümüştüm. Çok zevkli bir rota şanslı iseniz bir maymun yürüyüşünüze eşlik edebilir. Aynı zamanda bu rota üzerinde bulunan Carsa Kafe’ye ve yanındaki Spa merkezine uğramanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Diğer Rotaya gene Jalan Raya Ubud caddesi üzerinde bulunan Museum Puri Lukisan müzesinin hemen yanında bulunan minik bir yoldan ulaşabilirsiniz. Bu yol üzerinde Sweat Orange adlı Cafeyi tavsiye ederim yemekleri gerçekten çok güzel.

Diğer rota ise Jalan Raya caddesi üzerinde bulunan Nando House’un yanından çıktığınızda karşınıza. Bu yol üzerinde Sari Organik adında çok güzel bir restoran var orayı da tavsiye ediyorum. Bu restoran ve kafeleri özellikle yazıyorum rotaları bulamazsanız bu tesisleri arattırarak bu güzelim trekking bölgelerine ulaşabilirsiniz.

Bali’de kaldığım bir ay boyunca neredeyse her gün yürüdüm. Doğanın sessizliğini tek bozan kuşların sesiydi. Pirinç tarlaları arasındaki minik paytak ördekleri izlemek ise gerçekten çok zevkliydi. Hayatımda hiç görmediğim renklerde kelebek gördüm. Tarlaların arasında dolanan tombul kurbağaların sesini dinledim. Gün batımında kahvemi yudumladım. Bu güzelliklerle zaman geçirmeden yaşadım demeyin 😉

Geziniz Bol Olsun
Sevgilerimle,

mm
Yazan

Bir Yorum Yazın