Chiang Mai çevresinde yapılacak en güzel etkinliklerden biri de fil bakıcılığı. Dev cüsseli bir o kadar da hassas fillerle zaman geçirmek inanılmaz rahatlatıcı ve eğlenceli. Bu bölgede birçok fil kampı var fakat çoğunda filler çalıştırılıyor ve bazı eğitimler için şiddet görüyorlar. Uluslararası bir kuruluş olan Elephant Nature Park ise bu kampların aksine şiddet görmüş ve ihtiyacı olan fillerin bakıldığı bir organizasyon.

Dünyanın bir çok yerinde Filler doğal ortamından uzak olarak çalıştırılıyor. Sirklerde şiddet görüyorlar ya da birçoğu taşımacılık yaparken telef oluyor.

Elephant Nature Parka gelmiş olan filler genelde şiddet görmüş ya da iş hayvanı olarak çalıştırıldığı tespit edilmiş olanlar. Bu tatlı canlılarla bir gün geçirmek ya da onlara bakmak isterseniz www.saveelephant.org adresinden randevu almanız gerekmektedir.

Bu siteden gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın çünkü yer bulmak oldukça güç.

Fillerle zaman geçirmek gerçekten çok farklı bir duygu. Onların derilerini çamurlamak sonra onları yıkamak nehirde onlarla su oynamak oldukça eğlenceli. Bir süre sonra onlarla yaşadığınızda sizi de kendilerinden kabul edip sizinle oynamaya başladıklarında asıl eğlence başlıyor 🙂

Hayatımda en çok fil fotoğrafları çekerken mutlu oluyorum ve bu hayvanları gerçekten çok seviyorum. Çok hassas ve duygusal bir yapıları var. Sizi eğer severse selfie pozları verebilecek kadar zeki hayvanlar 🙂

İlk olarak doğal ortamında yaşayan bir fili Nepal – Chitwan ‘da görmüştüm. O gün heyecandan uyuyamamıştım. Nehirden geçerken fotoğrafladığım bir fil ailesi ise bana hayatımda yaşadığım en güzel anlardan birini hediye etmişti.

Şimdi gelin bu hayvanları biraz tanıyalım 🙂

Filler sıcak yerleri severler. 4-5 ton ağırlığında olan bu hayvanların boyu 4-5 metreyi bulur.

Filler ot yiyerek beslenirler. Çoklukla kalabalık sürüler halinde, sulak ormanlarda, bataklık kıyılarındaki geniş topraklarda yaşarlar. Zaman zaman suya girerek hortumlarına çektikleri suyu üzerlerine fışkırtarak yıkanmaktan büyük zevk duyarlar.

Gündüzleri ormanların kuytu köşelerinde geçiren filler geceleri, karınlarını doyurmak üzere, dolaşmaya çıkarlar. Şehir ve kasabaların yakınlarındaki ekili yerlere büyük zararlar verdiklerinden insanlar bunları tuzaklar kurarak, çukurlar kazarak avlarlar.

Öte yandan fildişinin yüksek değeri yüzünden bilhassa Afrika fili devamlı olarak avlandığından sayıları gittikçe azalmaktadır.

Filler 60-70 yıl kadar yaşarlar. Dişileri, 22 aylık gebelikten sonra, çoğu zaman birer yavru dünyaya getirirler. Doğan yavru 1 metre yüksekliğindedir. Fil 20 yaşına doğru tam gelişmiş duruma gelirse de 16 yaşında yavrulayabilir.

Filler aile halinde yaşarlar. Birkaç aile bir araya gelerek sürüleri meydana getirirler. Her ailede bir erkek, sekiz dişi bulunur. Tek başına gezen filler ailelere karışmazlar, müthiş öfkeli olurlar. Her önüne gelene, hatta insanlara bile saldırırlar. Filler çiftleşme mevsimlerinin dışında munis ve sakin tabiatlıdırlar.

Hindistan’ın birçok bölgelerinde filler birçok alanlarda kullanılır. Bilhassa büyük yapı işlerinde ağır yüklerin taşınmasında fillerden geniş olarak faydalanılır.

Evcilleşmiş fillerin de aralarında çiftleşip çoğalmaları, fillerin iş yerlerinde olduğu kadar sirklerde de beslenip yetiştirilmesini kolaylaştırır. Eskiden savaşlarda canlı birer kale ve tank vazifesini gören filler bugün Endonezya ve Hindistan’da bir taşıma hayvanı olarak kullanılıyor.

Fil kuvvetli bir hayvandır. Bunun için aslan, kaplan, gergedan gibi hayvanlardan korkmaz, önüne ne gelirse çiğner, geçer. Sık ormanlardan geçerken önüne çıkan orta boy ağaçları, hortumunu gövdesine dolayarak söker, atar, böylece kendine yol açar.

Bunun yanı sıra …

Filler mükemmel yüzücülerdir. Gölde şnorkel olarak su altına dalarak yüzerler. Afrika filleri 48 km hıza ulaşabilmektedirler. 6 saat boyunca kesintisiz yüzebilirler, sonra batmayarak dinlenebilirler.

Filin su kokusu kabiliyeti çok yüksektir; Bazen 20 km uzaktaki su kaynaklarını tespit edebilmektedirler.

Filler üzgün olduklarında birbirlerine yaklaşarak, hafif dokunuşlar ve gövde darbeleri yaparlar. Daha önce bunu sadece insanlar, büyük maymunlar ve kuşların yaptığı biliniyordu.

Fillerin yoğun olduğu bölgelerde, insanlar fillerle arasındaki çatışmayı azaltmak için çitlere arı kovanı koyarak bu durumu % 85 engellemişlerdir. Arıların yaydıkları kendi doğal kokuları yüzünden filleri caydırma özellikleri vardır.

Filler, herhangi bir eğitim almadan insan işaretini anlayabilen az sayıdaki hayvandan biridir.

Filler insana yardım için uzun mesafelerden rahatlıkla bulabilir.

Uluslararası ünlü ”Fil Fısıldayıcısı” olarakta bilinen Lawrence Anthony öldüğünde, daha önce kurtarmış olduğu bir fil yas olarak Lawrence’nin evine gelmiştir.

1994-2006 yılları arasında Hindistan / Assam’da yaklaşık 605 kişi filler tarafından öldürüldü. Ayrıca Güney Afrika’da 3 fil 63 gergedanı öldürdü. Biyologlar, artan fil saldırganlığının, kaçak fil avcılığı ve fillerin yaşam alanının kaybına neden olan türler arası travmanın sonucu olduğunu söylemişlerdir.

Eskiden Savaş domuzları fillerin korkulu rüyaları olduğundan savaş fillerine karşı koymak için kullanılırdı. Bazende Savaş domuzlarının bu etkisini arttırmak için ateşe verilirdi.

Fillerin dans etmesinin nedenlerinden bazıları; özgürlüklerinin ellerinden alınması ve kısıtlamalar uygulandığından depresyona girmesi sonucu sergiledikleri tavır olarak da bilinir.

Filler insanlardan başka çeneleri olan tek memelidir.

Kanser hücrelerine baskı yapıp kanseri önleyici olarak bilinen p53 (tümör proteini), fillerde insanlara göre daha az bulunduğundan kansere yakalanan fil insana göre daha çabuk ölmektedir.

Ben adlı 30 yaşındaki bir fil, bir zamanlar kaçak avcılar tarafından vurulduktan sonra Safari kulübesine gelerek yardım istemiştir. Veterinerlik binasının yanında altı saat bekledikten sonra, Ben’in 3 kurşun yarası veterinerler tarafından iyileştirilmiştir.

Bazı araştırmacılara göre, fillerin güçlü aile bağlarından dolayı onları ayırmanın yanlış olduğunu söylüyorlar.

Dünya genelinde her gün 96 fil öldürülmektedir.

Rajputs, savaşlarda fillere karşılık atları küçük fil yavru şeklinde giydirerek fillerin saldırmasını önlemiştir.

10.000 yıl öncesinde yaşamış olan en büyük kara memelilerinden bir olan hantal filler, yaklaşık olarak 6 metre boyunda 4 ton ağırlığındaydılar.

Orijinal Price Is Right adlı yarışma programı bir yarışmacıya gerçek bir fili ödül olarak verdi ve daha sonra kazanan için fil yerine 4000 $ ‘ı hediye etmeyi planladı. Kazanan şikayet etti ve sözü verildiği gibi bir fil istedi. Price yarışma programı, şikayet üzerine Texas’taki yarışmacının evine fili teslim etti.

Filler sadece ölülerine üzülmek için eğilmezler, aynı zamanda diğer fillerin kafataslarını tanıma yeteneğine de sahiptirler. Kalıntıları, ayakları ve gövdelerini incelediklerinden, ölü filleri tanımak için de eğilirler.

Yunanlılar cüce fil kafataslarını keşfedince ve gövde boşluğunu tek bir göz yuvası olarak yanlış yorumladığında, Yunan mitolojisinin efsane canavarından Cyclops teorisi ortaya çıktı.

Bir filin hortumu 5 litre su alır ve daha sonra içmek için kullanabilir.

Fil, çürük bir yumurtayı gövde ile kavrayıp kırmadan kontrol etme gücüne sahiptir.

Fillerin cildi yaklaşık 2.54 cm kalınlığındadır.

Filler çok az uyurlar. Bu memelilerin bir gecede yaklaşık 5 saat uyku uyuduğu biliniyor.Ayrıca filler sabit şekilde sadece ayakta uyurlar.

Zıplayamayan tek memeli fillerdir.
Bu büyük memeliler, tek bir günde 80 galon su içebilir.

1916’da bir fil cinayetten yargılanıp asıldı.

Ortalama bir yetişkin fil günde 80 kilo dışkı çıkarır.

Filler hakkındaki bilgiler https://ilgincvebilginc.blogspot.com sitesinden alıntıdır

Geziniz Bol Olsun

İyi Eğlenceler 🙂

mm
Yazan

Bir Yorum Yazın