İtalya hep gitmeyi istediğim ülkelerin en başında geliyordu. Balkanlar ve Avrupa’yı bitirdikten sonra artık bu gizemli ülkeye gitme zamanı gelmişti.

İki saate yakın bir uçak yolculuğu ardından Roma’daydık. Rehberimiz eşliğinde şehir turu ile gezimize başladık. İlk durağımız dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olan KOLEZYUM. Sadece tiyatro oyunları için değil, hayvan dövüşleri, idamlar ve gladyatör mücadeleleri için de kullanılmış olan bu yapı yıllara meydan okumuş bir dev gibi karşımda duruyordu. İçeri girmek isterseniz 15 Euro gibi bir rakam ödüyorsunuz. Kolezyum’un dışında gladyatör giysileri ile fotoğraf çektirmeyi unutmayın :)) Güzel bir anı olarak kalıyor. Ama biraz pahalıya çekiyorlar mutlaka pazarlık yapın derim ben.

İtalya’nın 7 tepeli aşk şehri… Normal okunuşla Roma tersten okunuşla Amor(italyanca aşk). Aşkın şehri Roma’ya hoşgeldiniz 🙂

Buradan ayrılıp TREVİ ÇEŞMESİ ‘ne gidiyoruz. Trevi çeşmesi Roma’da ki en büyük ve en ünlü barok tarzı çeşme. Buraya Aşk çeşmesi de diyorlar. Tabi buraya gelinir de dilek tutulmaz mı 🙂 Hemen bozuklukları bulup başlıyoruz dilek tutmaya. Koskoca Roma’da Aşk çeşmesinde aşk dilemeyen tek insan benimdir diye de gülmeden geçemiyorum 🙂 Havuzdaki paraların haddi hesabı yok. Sanırım gece biri gelip topluyordur bunları 🙂 Dilek çeşmesi çevresinde oturacak yer bulması çok zor. Hele de para atarken fotoğraf çektirecekseniz de baya beklemeniz lazım 🙂 Bu çeşmeye akşam saatlerinde gitmenizi tavsiye ederim. Gece aydınlatması çok güzel. Tripotunuz varsa harikalar yaratabilirsiniz.

Trevi çeşmesine yürüme mesafesinde olan İSPANYOL MERDİVENLERİ’ne de mutlaka uğramalısınız. İspanyol Merdivenleri ünlü Fransız Klisesi Trinita Dei Monti ile ünlü Spagna (İspanya) Meydanını bağlıyor. Saydım tam 174 basamak var 🙂 Benden başka sayan olmuş mudur acaba :))) Dinlenme molaları için ideal bir mekan burası. Artı yabancılık çekmiyorsunuz elinizi çarptığınız her yer Türk 🙂 Hemen klasik dedikodular başlıyor 🙂 Sizin tur nasıl ? Şuraya gittiniz mi ?Bizim rehber İtalya’yı bilmiyor biz gezdiriyoruz 🙂 Siz hangi şehirlisiniz ? Bizim rehber İtalyanca biliyor sizinki ne alemde ? Falan Filan … :)))) Tur dedikodularınızı bitirdikten sonra üşenmeyin ve merdivenleri çıkın derim. Gün batımı Trinita dei Monti Klisesi önünden muhteşem görünüyor. Sevgiliniz varsa burada güzel bir fotoğraf çektirmelisiniz bence 🙂 Bende olmadığından bizim kızlarla komik pozlar falan vererek durumu telafi etmeye çalıştık :)))

Buraya kadar gelmişken VATİKAN da görülmeli bence. Ayrı bir ülke olmasına rağmen giriş çıkış diye bir şey yok. A hattı metrodan Ottaviano durağında inip caddeyi bitirdiğinizde Vatikan‘ın ünlü meydanı San Pietro Meydanı‘na çıkıyorsunuz. San Pirtro Bazilikası tam karşınızda. Bu bazilikaya giriş ücretsiz. Biz içersine giremedik, gittiğimiz gün Papanın konuşması varmış. Şanssızlık işte. Gerçi Papaya iletecek bir mesajım yoktu ama hiç değilse bir Kurban Bayramını kutlar el öperdik 🙂 Hayır dualarını alırdık cümleten 🙂

Buradan Piazza Venezia ‘ya doğru yol alıyoruz..PİAZZA VENEZİA bembeyaz bir yapı. İlginç bir mimarisi var. Çevresindeki antik şehirlerin ortasında biraz sırıtmış bence. Bu binanın en üst katında seyir kulesine çıktığınızda tüm şehri izleyebilirsiniz ( 7 euro ). Şehirden daha güzel olan, bulutların arasında dörtnala koşan atların üzerindeki kadın heykeli, beni adeta büyüledi. Gerçekten güzel bir kareydi.

Ünlü VIA DEL CORSO caddesi Piazza Venezia ‘yı Piazza del Popolo’ya bağlar. Her gittiğim şehirde kendime sabit bir nokta edinirim. Roma’da da bu sabit yer olarak bu caddeyi seçtim. Çünkü tüm yapılara giden yollar bu caddede birleşiyor. Alışveriş meraklısı iseniz bu cadde tam size göre. Çılgınlar gibi para harcayabilirsiniz 🙂

Bu caddenin sonunda PIAZZA DEL POPOLO meydanı sizi karşılar. Bence İtalya’nın en güzel meydanı burası.

Via Del Corsa caddesine doğru yol aldığınızda Caddenin yakınında bulunan PANTEON devasal yapısı ile sizi karşılayacak. Nasıl kalabilmişti ki bunca yıl hiç yaşlanmadan. Buraya yol arkadaşım Feride Raz ile gittik. Grubun diğer kalanı yürümekten pes etmişlerdi 🙂 Panteon Roma döneminden kalan kocaman bir tapınak. Panteon’u bu kadar etkileyici kılan en önemli özellik hiç şüphesiz ki eşsiz mimarisi. İçeri giriş ücretsiz. Zaten içerdekilerin çoğu da Türktü. Hiç yabancılık çekmedik. Hatta bir ara Panteon‘u tavaf ederken bir teyze ile sohbete daldık :)) Komik milletiz biz gerçekten:)

Teyze ile sohbetimiz bitince Panteon’dan sora sora Roma’nın en ünlü meydanı PIAZZA NAVONA ‘ya ulaşıyoruz. Burası gördüğüm en şenlikli meydan. Akrobatlar, hokkabazlar, ressamlar, karikatürüstler, falcılar..Sanki bambaşka bir dünyaya gelmiş gibiydim. Bıraksalar burada saatlerce salsa yapabilirim 🙂 Meydanda mimar Gian Lorenzo Bernini’nin “Dört Nehir Çeşmesi”, Francesco Borromini ve Pietro da Cortona’nın çalışmaları var. Aynı zamanda barok çağının ünlü kilisesi Sant’Agnese burada yer almakta. Dört Nehir Çeşmesi’nin ismi dört kıtadaki dört nehrin dört tanrısından geliyormuş. Bu nehirler ;Afrika’daki Nil, Asya’daki Ganj, Avrupa’daki Danube ve Amerika’daki Plata. Çok şenlikli olan bu meydanda zamanımız az olduğu için fazla kalmıyoruz. Siz siz olun buraya mutlaka 2-3 saatinizi ayırın. Buradan Via Del Corsa caddesine oradan da VIA CONDOTTI caddesine geçiyoruz. Alentino, Armani, Hermes, Fendi, Louis Vuitton, Dolce & Gabbana, Prada gibi tasarımları Via Condotti’de rahatlıkla bulabilirsiniz. Roma’ın ünlü alışveriş mekanlarından olan bu caddeyi takip ederseniz sizi İspanyol merdivenlerine ulaştırır.

CASTEL SANT’ ANGELO Roma’nın ünlü kalelerinden. Gece fotoğraf çekimlerinde Vatikan ile birlikte güzel bir ikili haline geliyorlar. Burada kesinlikle gece çekimi yapmalısınız. Gündüz çekimlerinde de köprünün nehre yansıması harika görünüyor. Fotoğrafçılara önerilir. Bu kale bana pek uğurlu gelmedi..İnşallah size de negatif bir ortam sunmaz. Bu kale eski zamanlarda çok trajik olaylara ev sahipliği yapmış. Davaların bakılıp idamların yapıldığı bu yerde idam edilen kişinin başı günlerce ibret olsun diye köprüden sallandırılırmış. Küçük, nemli, havasız hücrelerde mahkumlar açlık, susuzluk ve hastalıktan ölmüşler. Benvenuto Cellini, Cagliostro ve Giordano Bruno, Campe dei Fiori Meydanı’nda yakılmadan önce burada hapis yatmıştır. Siz tarihini boş verin 🙂 Fotoğraflar güzel çıkıyor 🙂 Sıra geldi ROMA FORUMU’na. MÖ 5. yüzyıldan MS 5. yüzyıla kadar en önemli anıtlar buraya inşa edilmiştir. Settimio Severo Takı, Saturno Tapınağı, Vestali Evi, Mamertine Hapishanesi, Antonio ve Faustina Tapınağı ve Tito Takı gibi eserler burada yer almakta. Bu Forum gerçekten büyüleyici. Türkiye de olsa kesin AVM yapılacak olan bu yerler Roma ‘da göz bebeği gibi korunmakta. Roma forumu dolanırken tarihin içersinde yürüyor gibi hissediyor insan. Mutlaka gezin derim.
Roma’ya gezmek için en az 3 gün ayırmalısınız. Biz bazı yerleri göremedik. Ama gene de çok eğlenceli geçti. Çok yürüdük, bol bol dondurma yedik. Alışveriş Delisi arkadaşlarım Medine Çiftçi ve Nazmiye Şanlı çılgınlar gibi alışveriş yaparak Roma ekonomisini canlandırdı 🙂 Çok iyi bir fotoğrafçı olan arkadaşımız Serdar Özger de güzel Roma günlerimizi bol bol fotoğraflayarak gezimizi kalıcı hale getirdi. Yürüme konusunda bana ayak uydurabilen arkadaşım Feride Raz ; bir daha takılmam sana diyerek isyan bayrağını çekti :))

Roma’da çok aç kaldık siz siz olun Türkiye’den giderken börek çörek götürmeyi unutmayın :)) Spagetti, Pizza ..ne söylediysek bir türlü yemeyi başaramadık. Ben çözümü günde beş öğün dondurma yemekte buldum fakat boğazlarım iflas etti. Gezinin üçüncü günü sesim tamamen kısıldı hiç konuşamadım. Annemle telefonda arkadaşları konuşturmak zorunda kaldım :)) Dondurma olayına dikkat edin bence 🙂 Abartmamanızı tavsiye ederim.

P:S : Roma’da her yer yürüme mesafesinde. Spor ayakkabılarınızı giyip elinize haritanızı alın ve yürümeye başlayın :)) Gerçekten kolay bir şehir. Ünlü cadde Via Del Corsa sizin rehberiniz olsun. Bu caddeyi sabitleyerek çevredeki tüm gezilmesi gerek yerlere rahatça ulaşabilirsiniz. Roma’da kaldığınız oteller büyük ihtimal şehir dışında olacaktır. Otelin ulaşım imkanlarını önceden araştırarak turunuzu satın alın bence..Biz kişi başı 50 Euroya yakın taksi parası verdik.Toplu ulaşım varsa da mutlaka saatlerini iyi öğrenin. Taksiye binmeden önce de pazarlık yapmayı unutmayın. Gerçi pazarlık yapıyorlar gene sonunda istedikleri parayı alıyorlar :)) İtalya pahalı bir memleket en iyisi siz yanınıza bol bol Euro alın :))

Geziniz Bol olsun

Sevgilerimle,

mm
Yazan

Bir Yorum Yazın