İrlanda’nın uçsuz bucaksız yeşilliğini görünce Vikinglerin neden bu topraklarda kalmak için yıllarca savaş verdiğini anlıyorum şimdi. Ada ülkesi olan İrlanda’ da yeşilin her tonunu bulabileceğiniz engin bir seremoninin içinde buluyorsunuz kendinizi. Okyanus iklimi etkisi ile de kayaları bile yeşil yosunlarla kaplanmış bu topraklarda dolaşmak apayrı bir mutluluk veriyor insana.

Irlanda highlands bölgesi adanın, belki de dünyanın en güzel bölgelerinden. Dublin’de birkaç gün zaman geçirdikten sonra yapmanız gereken sırt çantanızı alıp bu masalsı diyarları gezmek olmalı. Size takip ettiğim rotayı kısaca anlatmaya çalışacağım.

Rotam sırası ile

1-Limerick
2-King John’ s Castle
3-Treaty Stone
4-Cliffs of Moher
5-The Burren
6-Galway Bay
7-Dunguarre Castle
8-Fanore Beach
9-Bunratty Castle
10-Corcomroe Abbey

İçinden nehir geçen şehirleri çoook severim. Limerick İrlanda’ nın en güzel şehirlerinden biri bence. Limerick şehrinde Shannon nehri manzarasında harika gün batımı fotoğrafları çekebilir ya da Vikinglerin Altın Şehir dedikleri bu kentin tarihi sokaklarında dolaşabilirsiniz.

Şehrin en önemli mimarisi tabi ki King John’ s Castle. Kale Shannon ırmağı kenarında tüm heybeti ile gökyüzüne süzülüyor. Akşam güneşin batışında kalenin denize yansıması muhteşem. Fotoğrafçı gezginlere duyurulur..

Şehirde ayrıca Treaty Stone adında enteresan bir taş var. Hani ülkeler savaş sonrası anlaşmalarını kağıt üzerinde imzalar ya işte bu şehirde kağıt üzerinde yapılmamış bu anlaşma 🙂 İngilizlerle yapılan savaşın ardından anlaşma şartları taşın üzerine yazılmış. Oldukça ilginç bir manzara doğrusu 🙂

Irlanda’ nın gözbebeği Cliffs of Moher yani Moher Falezleri isterseniz Limerick’ den de gidebilirsiniz. Ya da diğer seçenek Galway üzerinden. Falezlere direkt olarak Dublin’ den ulaşım yok. Önce Galway’ a gelip sonrasında Galway’ den otobüsle falezlere ulaşabilirsiniz. 14 km kadar da yürüme mesafesi var. Ama o manzarayı gördüğünüzde tüm bunlara değdiğini anlayacaksınız.

Cliffs of Moher’ e ulaşım hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz de http://www.cliffsofmoher.ie sitesinden detayları öğrenebilirsiniz.

Cliffs of Moher’den sonra Burren bölgesine doğru yola çıkıyorum. İnanılması güç ama her yerin taş olduğu bir bölge daha görmemiştim. Dağlar tepeler hep taş 🙂

Taşların oluşturduğu bu çatlaklarla dolu kayaçlara Grikes deniyor.Kireçtaşından oluşan bu kayalar Karstlaşma sonucunda bu hali almış.

Gerçekten de ilginç manzarası olan bu bölgeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Moher falezlerine yakın olan bu bölgeye yürüyerek üç saatte ulaşabilirsiniz. 14 km civari..

Sıradaki rotam Galway şehri. Şehrin kuzeydoğu körfezinde bulunan Galway Bay koyu yaklaşık 50 km uzunluğunda. Bu koydan birçok adaya ulaşım mevcut. Aran adaları bunların en popüler olanları.

Galway şehri bu bölgenin ulaşım ağı merkezi. Buradan çevre bölgelere turlar mevcut. Galway şehri içersinden geçen Corrib Irmağı da görülmeye değer. Irlanda’ nın en eski yerleşim yerlerinden olan Galway küçük sevimli bir şehir. Moher Falezlerine gidecekseniz de bir gün öncesinde Galway’de kalmanızı tavsiye ederim çünkü Dublin – Falezler arası toplu taşıma ile bir güne sığdırılması mümkün değil.

Galway şehrinin Galway Bay koyunda görülmeye değer Dunguarre Castle (Dunguarre Kalesi) ni de görmeden geçmeyin. Bu kalede taht oyunları dizisinin bazı sahneleri de görebiliyorum 🙂 Kalenin nehre yansıması muhteşem. Ziyarete açık olan bu kale yaz aylarında oldukça kalabalık.15yy da yapılmış bu kalenin hala bu kadar bakımlı olması şaşırtıyor beni. Türkiye’ de olsa ergenler tarafından isimler yazılıp kalplerle donatılırdı. Dunguarre Castle 75 metrelik bir de kuleye sahip. Manzara muhteşem..

Galway Buy koyundan biraz ileride bizi Fanore Beach ( Fanore Kumsalı) karşılıyor. Fanore altın eğim demek. Fanore Beach kenarında bulunan Clare köyü gerçekten görülmeye değer. Minicik olan bu köyün miniminicik okulunu görünce çok mutlu oluyorum tayinim çıksa ölene dek çalışırım bu güzelim okulda 🙂

Gene bu bölgede yer alan Bunratty Köyü de ziyaret edilmeye değer. Ayrıca bu bölgede Bunratty Castle adında küçük bir şato var. Bu şato kenarında cici bir halk parkı var. Kalenin gölgesinde burada geniş zamanlar geçirebilirsiniz.

Clare köyünün birkaç saat yürüme mesafesinde bulunan Corcomroe Abbey manastırı bu bölgenin en çok turist çeken yerlerinden biri. Manastır 13.yy da yapılmış. İçerisinde zengin oymaların ve süslemelerin olduğu bu manastırda en çok şaşırtan iki rahibin mezarının duvarın içinde olmasıydı. Manastırın dışı ise manastırda yaşamış din büyüklerine ait mezarlar ile kaplı. Taht oyunları dizisinin en sevdiğim bölümünün burada çekilmiş olması da bu yaşlı yarı yıkık yapıyı gezerken bana ayrı bir keyif verdi.

İrlanda Highlands bölgesi rotam burada son buluyor. Kuzey İrlanda bölümü gezilmeden İrlanda Highlands bölgesini bitirmiş olarak görmüyorum kendimi 🙂

Kuzey için ilerleyen yıllarda ayrı bir rota yapıp bu bölgeyi de gezeceğim.

Şimdilik bu kadar.

Geziniz bol olsun..
Sevgilerimle,

mm
Yazan

Bir Yorum Yazın